Bizim korodan , ud, keman, kanun, bendır( ritm saz) vardı. Saat 3 gibi program başlayacakmış. Biz bir saat erken gelmişiz. Yemek yenmiş , temizlik yapılıyordu. Yerleri, çamaşır suyuyla siliyorlardı. Bizi de müdüre hanım odaları gezdirdi. Alt katta alzheimır ve yatalak hastalar varmış. En üst katta normal yaşlılar vardı. Odalarını gezdik, çok güzeldi. Bir tanesi 90 yaşındayım dedi. Odasının duvarına yağlı boya resmini asmış. Bunu Baki Çallıgil (ressam) yaptı dedi. Kendisi de emekli matematik öğretmeniymiş. Kadına hayran kaldım, cin gibi. Bir amca da tiyatrodan emekli.
Onun da gençlik fotoğrafı asılıydı duvarda, yakışıklıymış.90 lık yaşlılar 6 tane filan vardı. Saat 3 gibi program başladı.Bizim arkadaş Süreyya çok güzel türküler, şarkılar söyledi. Bazı yaşlılar kalkıp oynadılar, çalışan görevli kızlarda onlara eşlik edip oynadılar. Sağlıklı yaşlılara imrendim, keşke bizde öyle yaşlansak dedim. Mutlu olanlar da var, mutsuz olanlar da. Bina sıcacık, ferah odalar da iyi güneş alıyor , tuvalet, banyo ve mini mutfak var, şirin. Sağlıklı olan otel gibi kullanıyor.Dışarı gezmeye filan çıkıyorlarmış.Okumuş yaşlılar boş durmuyormuş. Kimi resim yapıyormuş , kimi seramik,kitap okuyorlarmış. Aramızda grup oluşturduk diyor tiyatrocu amca.
Müdüre hanıma sorduk, aylık ücreti ne kadar diye. 460 ytl dedi. Tabii altı bezli yaşlılara, bez yetiştiremediklerini söylüyorlar. Çocukları bırakıp gidiyorlar, bir daha sormuyorlar diyor. Gelenler, ne ihtiyaç var diye sorduklarında, hep bez diyoruz dedi.
Yaşlılarla vedalaştık, duygulandık. Bize yine gelin , sık sık gelin dediler çok memnun kaldılar, yüzleri gülüyordu.