Bu Blogda Ara

8 Aralık 2009 Salı

Zaman tüketen milyonlar

Bilgi üniversitesi öğretim görevlisi
Uğur Özmen'e '' internette ne yapıyoruz?
diye sordum. Kendimizi kandırmayalım,
rakamlara dikkatli bakalım'' diyerek şu
cevapları verdi.

Rakamları inceleyelim
''Türkiye'de 26 milyon kişinin internet
erişimi var'' diyoruz. Facebook'ta ve MSN de
dünya ilk beşinde yer alıyoruz'' diyoruz.
İnternetten oynanan oyunlarda
''Türkiye pazarının büyüklüğü
milyar dolarlara ulaştı diyoruz'' diyoruz.
''Sosyal ağlarda Türkiye'' diye başarı
öyküleri hazırlıyoruz.
A ve B sınıfındaki herkes internet
kullanıyor diyoruz.

Gerçeklere göz atalım.
Ödevleri e-posta ile gönderiyorum.
''Ben e-postalarıma bakmıyorum ki''
diyebiliyor. Benim e- postam yok.
MSN kullanıyorum'' diyen de var.
Arkadaşlarımla mesajlaşacaksam,
Facebook'u kullanırım diyen de...

Özetleyelim...
Sosyal ağlara bakıp ''paylaşımcı''
olunduğunu söylemek yanlış. Paylaşmak
için insanda içerik olmalı. Başlarına kötü
bir şey gelince ''yazacak konu çıktı'' diye
sevinenlerin olduğunu gözlüyorum..

''Şuraya gittim, bunu yedim, hava
güzeldi,sevgilimi özledim'' cümleleri de
bence paylaşmak değil. Yazılanların
büyük çoğunluğu rapor vermek ile
teşhir etmek arasında bir yerde...
Son sözümüzü söyleyelim...
''İçerik üreten değil zaman tüketen
milyonlardan bahsediyoruz''
Fatoş Karahasan yazmış. Sevgili
eşim okumam için bana getirmiş.
Ben de bloğumda paylaşmak istedim.

1 yorum:

  1. Onu yazan da zaman tuketiyor, okuyan da.. Fakat zaten okumak da her yerde ayni tadi vermiyor. bazilari guzel bir uslupla kendini okutabiliyor, cogu ilk paragrafinda adam kacirtiyor,,,
    fakat `paylasmak icin insanda icerik olmali` sozu ne kadar dogru,,

    YanıtlaSil