eşimin hala, amca çocukları

Kaldığım yerden devam ediyorum. Arkadaşla vitrinlere bakarak, Kızılay'a kadar geldik.

Metroya bindim eve geldim. Hemen kremalı brokolili spagetti yaptım aceleyle. Demir geldi, ikimiz de çok acıkmışız ayranla yedik. Bir kaç gün öncede Emine'yi aradım, biz mi gelelim siz mi diye..

Siz gelin dedi. Bu arada Yasemen'in evi değiştireceğini söyledi. Şişlideki küçük evden sıkılmış, biraz daha büyük ev arıyorlarmış, emlakçıya söylemişler. Yani emlakçı ararsa hemen gitmesi gerekebilirmiş filan. Mehmet abinin de Bayındır hastanesinde kontrolu varmış.Neyse beni evvelki akşam aradı, Mehmet abinin şekeri çok yüksek çıkmış, kendisine çok dikkat edememiş, şehirler arası gezdiği için. Biz de, hiç bir şey yapma sadece çay içelim, görüşelim dedim. Öyle anlaşmıştık.

Biz de karnımızı doyurup gittik. Emine'nin dayısının torunu( bizim Sevgi yaşlarında) vardı. Ankara tıp fakültesinde çalışıyor, kimyager olarak. Ailesi mudurnu' da yaşıyor. Kendisi de Cebeci' den ev tutmuş.Neyse, yine Barış bana herkesin seceresini anlatıyorsun diyecek.

Az sonra da Emel'ler geldi. Büyük oğlu Erdinç'i nişanlamışlar. Fotoğraflarını getirmiş, gösterdi hepimize. Kız İzmir'liymiş. Erdinç spora yazılmış, çok zayıflamış valla. Bravo dedim, kızda zayıf görünüyor fotoğrafta, yakışmışlar. Ne diyelim, Allah tamamına erdirsin. Emine çay yaptı, yanında kestaneli pasta, ikişer dilim kıymalı, ıspanaklı börek. Mehmet abinin canı istedi, pastalara baktı, ama sadece kıymalı börekten yedi. Kuruyemiş bizler yedik. Emine meyve soydu tabaklara, elma, armut, muz ve portakal. Mehmet abi ile Emel' e yanında bir bardak süt verdi.

Emel söylemiş daha önce, meyveyle içilen süt şekeri dengelermiş.

Aladdin abi de nisan da emekli olacakmış.Daha önce Polatlı'da Toki'nin evlerine yazılmışlar, 9. kat çıkmış. Lojmanlarda giriş katta oturmuşlar hep, artık yukarlarda oturmak istiyormuş Emel.

Yetmiş yaşına gelince, dışarı çıkamazsak, ormanda hiç olmazsa ağaçları seyrederim diyor. Taşınacakları ev ormana bakıyormuş. Ahmet'te yaşlılığa yatırım olsun diye evini tadilat yaptırmıştı. Ben de Demir'e diyorum, herkes yaşlılağa yatırım yapıyor biz ne yapıyoruz diye...

Sen de yaşlılığa yatırım yapıyorsun, herkesin hayat görüşü farklı dedi, bana., iyi bakalım.

Düğün mayısta olacakmış, Erol'un düğünün yapıldığı otelde. Evi de TRT'nin oradan, Oran da tutacaklarmış. Kız İzmir'de, Balçova sosyal tesislerde muhasebeci olarak çalışıyormuş. Ankara'da iş olmazsa evde oturacakmış. Şimdi iş bulmak da zor, neyse kocasının bari işi var.

Bozalarımızı da içtik, saat 24 de eve geldik. Midelerimiz çok fenaydı, maden suyu içip yattık.