Bu Blogda Ara

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Hastane günlüğüm


16 haz. 2010 da gazi hastanesi, fizik tedavi bölümünde 3 hafta yatarak, belimden ve omuzumdan tedavi gördüm. Vakit nasıl geçecek, bir taraftan ağrılar...
17 haz. sabah kan alındı. Bele ve sağ omuza fizik tedavi yapıldı. Günde 3 defa egzersiz, yürüme bandı+ bisiklet onar dakika.
Yemeğim diyet gelmeye başladı. 10 kg verirsem, rahat edeceğimi söyledi hoca.
Fizyoterapistimle sohbet ediyoruz. Ben yüzmeye de gidiyorum dedim, tavsiyesi; yüzmeye başlamadan kas gevşetici hareketler yap omuzlara. Sonra 5 tur yüz bir dakika dinlen, tekrar 5 tur yüz. Az geliyorsa sayısını artır yüzmenin. Saatle değil sayıyla yüz, müsabakalara girmeyeceksin, sağlık için dedi. Fizyoterapist kız,'' ne güzel gamzelerin var, çalışıyor musun'' dedi. Emekliyim deyince yaşımı sordu. 55 Dedim, ''Aaa hiç göstermiyorsunuz. Benim annem 45 yaşında, o da göstermez yaşını ama siz hiç göstermiyorsunuz'' dedi. Müziğe, spora gittiğimi anlattım. Hımm onlar insanı genç tutuyor demek ki dedi. Şu bel ağrıları da olmasa daha iyi olacak. Siz dedim, belinizi hiç ağrıtmazsınız, nasıl kullanacağınızı bilirsiniz, egzersizlerinizi yaparsınız. ''Hiç öyle değil,mesela bugün çok belim ağrıyor. Vücudumuzu iyi kullanamıyoruz, vaktiyle önlemini almak, ağrıtmamamız gerekirmiş. Daha çok masraf, daha çok ağrılar, daha çok zaman... her türlü pahallıya patlıyor. Genellikle insanlara hizmet verenler, kendilerinde uygulayamıyorlarmış. İnsanlar önce para kazanıyorlar sağlığını kaybediyorlar, sonra sağlıkları için para harcıyorlarmış. Devam edeceğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder