Bu Blogda Ara

22 Temmuz 2010 Perşembe

yaşama sevinci...

Ferahlama çaresi küfür etmek. '' küfür ruhun yelpazesidir. Hergün bir küfür, huzur duygusunu artırır ve ömrü uzatır''. Çin atasözü. Ama sorunlara çare olmuyor, hastalığı iyileştirmiyor.
HANIMLAR:
Her kadının hanım olduğu söylenemiyor.
''Bir kadın, çevresinde bulunan erkekleri adam gibi davranmak zorunda bırakıyorsa, o hanımdır.''
Zekası kıt bile olsa her kadın, akıllı bir erkeği parmağında oynatır. Ama deli bir erkeği yönetmek için, çok akıllı bir kadın gerekir.'' (A. Maurois.)
''Hanımlar erkeklerin, gerçekleşen tek güzel rüyasıdır. (Lohberger)
İnsanın ne ile ilişkisi olursa olsun, hangi şartlarda olursa olsun, sürekli olarak ''daha iyiyi arama hırsı'' duyması gerekir.Hiçbir konuda bulunduğundan daha düşük düzeyde ilişkilere razı olmamaya bakmalı... ilişki konusu ne olursa olsun.
Nedir bu konular? İş ilişkisinden müzik dinlemeye kadar tüm yaşama ilişkilerimiz için geçerli bu söylediklerim. Yaşama şartlarımızı sağlayan mesleğimizde, işimizde daha az başarılı olmaya razı olmamak, borcumuz. Bu kolay anlaşılıyor da ör. müziğin en bayağısını dinlemeye razı olunuyor. Çok kimse bu konuda, bulunduğu zevksizlik çukurundan çıkmaya çabalamıyor. Herkes, her an her konuda bulunduğu yerden biraz daha yukarıya çıkmaya çalışmalı... sürekli olarak. İçinde bulunduğu şartlara hepten razı olan insanlar kondukları, bulundukları yeri de korıyamıyorlar. Çünkü çevre toplum, dünya ilerliyor. Onlar bulundukları yerde küçülüyorlar.
Daha iyi arama hırsı dedik. Genelde bize ''hırslı'' olmanın kötü bir şey olduğu öğretilmiştir, bu yanlıştır. Çünkü hırs denen erdem, insanları da toplumları da ileriye götürmenin en güvenilir itici gücüdür. Elbet amacı seçerken de, bu yolda giderken de, ahlak kuralları dışına çıkmamak şartıyla.
Bir bilim adamının, bilinmeyenlerin sonsuzluğunda bir gerçeği yakalama hırsı övülecek erdem değil midir? Bir sanatçının, yüzyıllara kalacak bir eseri yaratma hırsı, saygıyla karşılanmamalı mıdır?
Hırsın yanında sabır da şart. Sabretme gücü, zayıf insanların dayanağı. Sabırdan başka umutları olmadığı için. Oysa sabır da bir hesaba dayanmalı. Güçlü insanın sabrı hesaplı oluyor. Ne zaman, nereye varacağını bildiği için. Sabretmesini bilmeyen güçlü insan ise, sabırsızlığın kuyusuna düşmeye mahkum.
''Deli olma işten değil'' demek, kolayına kaçmak... Bir kere deli olmak öyle kolay iş değildir. Bir akıllı, deli oluncaya kadar öyle çileler çeker ki, akıl durur.
Evet, deli olabilmek akıllıların ayrıcalığıdır, aptalların değil. Ama akıllı, deli olabilmek için telaş içinde değildir. Olmamak için sabreder, dayanır, sonunda tükenir, deliliğe geçer.
Bilinmelidir ki akıllı, delirir, aptal tozutur.
Hırs isteğin ateşlenmesidir. Ne istediğini bilmeyenler, içinde hiçbir başarıya hırslanmayanlar, tembellerdir. Olmadık istekler ancak miskinlerden, tembellerden doğar.. Ne istediğini bilenler, başarı hırsıyla ateşlenenlerdir.
GÜN BAŞLIYOR...
Birazdan, kapı açılıp dışarı çıkılacak. Tembelliği, miskinliği övenlerin sevimli örneği: Meksikalılar demiş,
'' Ne güzeldir hiçbir şey yapmamak... ve ondan sonra da istirahat etmek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder